Köpeklerde Osteosarkom
25.12.2021 Veteriner Hekim Tuğba Dağdelen
Köpeklerde kemik kanseri başta büyük ve dev ırklarda olmak üzere en sık rastlanan kanser türlerinden biri olarak kabul edilir. Osteosarkom ise kemik kanserinin en yaygın türü olarak bilinmektedir. Bu yazımızda köpeklerde osteosarkom hakkında en çok merak edilen soruların yanıtlarını bulabilirsiniz.
Köpeklerde Osteosarkom Nedir?
Köpeklerde meydana gelen kemik kanserinin %85’i osteosarkom türüdür. Osteo kemik ve Sarkom kanser anlamına gelmektedir. Osteosarkom son derece agresif bir tümör cinsidir ve oluştuğu kemik dokularında ağrılı bir yıkıma sebep olur. Osteosarkom genellikle uzuvları oluşturan kemiklerde görülmektedir. Ancak kafatası, göğüs kafesi, omurga ve pelvis kemiklerinde de görülme ihtimali vardır. Osteosarkom akciğerlere sıçrayabilir. Genellikle orta yaşlı ve yaşlı köpeklerde görülmektedir. Ancak büyük ırk köpeklerde genç yaşlarda da kemik kanseri meydana gelebilmektedir. Kemiğin içinde meydana gelen tümör dışarı doğru büyüyerek kemiği içten yıkar. Bu da oldukça ağrılı bir sürece neden olur. Eğer tümör ayaklarda meydana geldiyse uzuvda topallama meydana gelmektedir. Bu topallama 1 - 3 ay arası sürebildiği gibi kalıcı da olabilmektedir. Zaman içerisinde tümörlü kemikte meydana gelen şişlik gözle görülür hale gelir. Tümörün oluştuğu kemik normal kemik kadar dayanıklı değildir ve bu nedenle kolay bir şekilde kırılabilmektedir. Bu tip kırık kemiğe patolojik kırık denir ve kemik tümörü tanısını doğrulayan bir bulgu olarak kabul edilir.
Osteosarkom Belirtileri Nelerdir?
Köpeklerde kemik kanseri belirtileri tümörün bulunduğu yere, bulunduğu evreye ya da metastazına göre değişiklik gösterir. Tümörün meydana geldiği kemikte zaman içerisinde yumuşak ya da sert yapılı bir şişlik meydana gelmektedir. Bu tümörler sağlıklı kemiği içeriden parçaladığı için çok fazla ağrıya sebep olur. Uzuv tümörleri topallamaya neden olmaktadır. Rahatsızlık ilerledikçe sinirlilik, iştah kaybı, kilo kaybı, uykusuzluk ve hareketsizlik gibi belirtiler de ortaya çıkmaktadır. Bazı köpeklerde kemiğin zamanla zayıflaması nedeniyle kırılma görülür ve bu şekilde ostesarkom tanısı konulabilir. Diğer belirtiler ise tümörün meydana geldiği yere ve altında yatan diğer dokulara göre değişiklik göstermektedir.
Köpeklerde Kemik Kanseri Tanısı Nasıl Konur?
Kemik kanseri şüphesi olan köpeklerde ilk olarak fiziksel muayene gerçekleştirilmektedir. Tümörün meydana geldiği kemikte şişlik oluşmaktadır. Fiziksel muayenenin yanı sıra kan tahlili, röntgen ve diğer bölgelere sıçrayıp sıçramadığını görmek için kemik taraması yapılabilmektedir. Bazı durumlarda ince iğne aspirasyonu ya da biyopsi yapılmaktadır. Köpeklerde osteosarkom genellikle akciğerlere sıçramaktadır. Yayılmanın meydana gelip gelmediğini anlamak için PET - CT taraması yapılmaktadır. Köpeğin yaşı, türü, tümörün meydana geldiği bölge ve görünüşü osteosarkomaya işaret ettiğinde biyopsi yapılmadan direkt olarak ampütasyon gerçekleştirilebilmektedir. Tanılama ve kanser evresini belirleme iki nedenden dolayı oldukça önemlidir. Öncelikli olarak kanserin tümör tipini ve yaygınlığını belirlemek gerekmektedir. Teşhis için yapılan testler ayrıca köpeklerin genel sağlığı hakkında bilgi sağlamaktadır. Buna göre tedavi önerilerini etkileyebilecek olan eş zamanlı tıbbi, kemik, eklem, sinir veya omurga sorunlarını tanımlayabilmek mümkün hale gelmektedir.
Köpeklerde Osteosarkom Tedavisi Nasıl Olur?
Köpeklerde osteosarcoma tedavisi genel olarak ikiye ayrılmaktadır. İlki kanserin kendisinin tedavi edilmesidir. İkincisi de kanserin neden olduğu ağrının kontrol altına alınmasıdır. Bazı tedavi yöntemleri her iki gereksinimi de sağlamaktadır. Ağrıyı başarılı bir şekilde tedavi etmek köpeğin rahat ve uzun bir hayat yaşamasını sağlar. Ağrı ampütasyon ve palyatif radyoterapi ile iki şekilde ağrı kontrol edilir. Palyatif radyoterapi genellikle periyodik olarak bisfosfonat infüzyonu ile birlikte gerçekleştirilmektedir. Kanserin tek bir ayakta görüldüğü ve diğer lokasyonlara sıçramadığı durumlarda ampütasyon en iyi tercihlerden birisidir. Ancak romatizmanın olduğu, kanserin diğer ayaklara ya da ciğerlere sıçradığı durumlarda ise ampütasyon yerine radyoterapi tercih edilmektedir.
Ampütasyon
Ağrının nedeni kanserli uzuv olduğu için ampütasyon ağrıyı %100 oranında kesmektedir. Ampütasyon kararı zor bir karardır ancak insanda bir ayak kaybı hareketliliği oldukça düşürürken köpekler dört ayaklı olduğu için benzer bir etki görülmez. Bir ayak kesildikten sonra koşma ve oyun oynamada herhangi bir değişiklik olmaz. Ancak sadece romatizmanın olduğu durumlarda bazı problemler görülebilmektedir. İnsanlarda bir ayağın alınması durumunda görünüşe alışmak oldukça zordur ve bunun sosyal çevrede bir karşılığı bulunmaktadır. Köpekler ise görünüşleri hakkında bir bilince sahip değildir ve bu nedenle ampütasyon sonrasında görünüşleri için herhangi bir rahatsızlık hissetmezler. Burada önemli olan ev halkının kendini yeni duruma alıştırmasıdır.
Topallama Ameliyatı
Topallama ameliyatı insanlardan köpeklere uyarlanmış bir tedavi yöntemidir. Uzvu korumak ve ampütasyondan kaçınmak için tümörlü kemik çıkarılmaktadır. Bunun yerine bir kemik grefti yerleştirilir ya da kemiğin kalan kısmı osteogenezi adı verilen bir teknikle yeniden büyütülmektedir. Ancak kemiğin %50’sinden fazlasının ya da çevresel kas dokusunun tümörden etkilendiği durumlarda topallama ameliyatını gerçekleştirmek mümkün değildir. Tümör arka bacaklarda meydana geldiğinde topallama ameliyatı çok başarılı olmamaktadır. Ayrıca topallama ameliyatı sonrasında kemik enfeksiyonu, implant başarısızlığı, tekrar tümör oluşumu ve kırıklar meydana gelebilmektedir. Ampütasyon ağrı yönetim stratejisidir ancak topallama ameliyatı kemoterapi ile beraber yapıldığında ağrı kontrol altına alınır. Diğer taraftan yeni kemik yapısının oluşturulması da uzun süren bir iyileşme dönemidir ve ameliyat sonrasında çok dikkatli olunması gerekmektedir. Fakat uygun hasta için tercih edildiğinde en doğru seçenek olarak kabul edilir.
Palyatif Radyoterapi
Ampütasyonun doğru seçenek olmadığı durumlarda alternatif olarak palyatif radyoterapi tedavisi tercih edilmektedir. Radyasyon terapisi tedavi protokolüne göre 2, 3 ya da 4 doz olarak uygulanabilmektedir. İlk 3 hafta sonrasında uzvun fonksiyonlarında gelişme meydana gelmektedir. Bu durum 2 - 4 ay kadar sürmektedir. Ağrı geri geldiğinde tekrar radyasyon uygulaması gerekmektedir. Ağrının giderilmesi ile beraber aktivite de artış meydana gelmektedir. Bu durum tümörlü kemikte kırıklara neden olabilmektedir. Palyatif radyoterapi her hastada yarar sağlayan bir yöntem değildir. Ağrıyı kontrol altına alma olasılığı %75 civarındadır.
Bisfosfonat
Bisfosfonat ilaçlarının kullanımı insanlardaki kemik tümörlerinde standart tedavi yöntemlerinden birisidir ve köpeklerde ostesarkom nedenli ağrılarda da işe yaramaktadır. Bisfosfonatlar kemik yıkımını engellemeye yönelik hareket eder ve bu da kemik tümörünün neden olduğu ağrı ve kemik hasarını kontrol altına almaya yardımcı olur. Bisfosfonat tedavisi her 3 - 4 haftada bir yaklaşık 2 saatlik bir serum uygulaması olarak verilmektedir. Tedavinin insanlarda bazı yan etkileri olsa da bu yan etkilere kedilerde ya da köpeklerde rastlanmamıştır. Bisfosfonat özellikle ampütasyonun olmadığı durumlarda tercih edilebilecek yöntemlerden bir tanesidir.
Analjezik İlaçlar
Köpeklerde kemik tümörü kaynaklı ağrıların kontrol altına alınması için farklı ağrı kesici ilaçlar bulunmaktadır. Tek bir ağrı kesici meydana gelen ağrıyı kontrol altına almaya yardımcı olmamaktadır. Bu nedenle genellikle bir ilaç kokteyli tercih edilmektedir. En çok tercih edilen ilaçlar arasında non steroidal anti enflamatuar ilaçlar, narkotik ağrı kesiciler ve çeşitli ağrı kesici türleri yer almaktadır. Ampütasyon ya da radyoterapinin olmadığı durumlarda analjezik ilaçlara başvurulmaktadır. Ancak kemik kanserinin neden olduğu ağrıya karşı ağrı kesici ilaçlar oldukça sınırlı bir etkiye sahiptir. İlaç kullanımı tamamen ağrıyı kesmediği için zaman içerisinde tümörlü ayakta dokunmaya karşı hassasiyet, topallama ya da hareketsizlik meydana gelebilmektedir.
Kemoterapi
Osteosarkom maalesef oldukça hızlı yayılan bir tümördür. Tümör keşfedildiğinde genellikle çoktan yayılmıştır. Bu yayılma genellikle akciğerlere doğru olmaktadır. Kanserin tedavi edilmesi için bir diğer seçenek de kemoterapidir. Osteosarkom genç köpeklerde yaşlı köpeklere göre daha agresiftir ve daha fazla yayılmaktadır. Kemoterapinin insanlarda oldukça dramatik yan etkileri bulunmaktadır. Ancak bu tedavi köpekleri aynı şekilde etkilememektedir. Köpeklerde genellikle 1 - 2 günlük uyuşukluk ve mide bulantısı görülmektedir. Bu durum yardımcı ilaçlar ile giderilebilmektedir. Tüy kaybı ise genellikle Poodle ya da Scottish Terrier gibi sürekli tüy çıkaran köpeklerde meydana gelmektedir. Diğer türlerde ise oldukça nadirdir.
Veteriner hekim kimliğiyle evcil hayvan sağlığı hakkında farkındalığı artırmak için Petlebi.com blog sayfasına yazıları ile değer katan Tuğba Şenol Dağdelen, evcil hayvanlarda hastalıkların önlenmesi, teşhis ve tedavisi, hayvan davranışları ve ferahı, evcil hayvanlarda beslenme ve diyeti özelinde çalışmalarını sürdürmektedir.