Kedi ve Köpeklerde Enjeksiyon Sarkomu

Kedi ve Köpeklerde Enjeksiyon Sarkomu

01.12.2021 Veteriner Hekim Tuğba Dağdelen


Aşı gelecekte yaşanabilecek hastalıkların şiddetini azaltmak için kullanılan koruyucu tedavi yöntemidir.Günümüzde kullanılan aşıların birçoğu hastalıkları tamamen önleyebilmektedir. Her tedavi yöntemi beraberinde bazı riskleri de getirir ancak uygulanmadan önce tedavinin artıları ile oluşabilecek riskler karşılaştırılır. Aşı uygulamalarında yan etki riskleri genellikle çok düşüktür. Özellikle ciddi olarak kabul edilen yan etkiler nadiren görülmektedir. Aşıya bağlı nadir görülen ama en yüksek riskli yan etkilerden birisi sarkoma yani aşı bölgesinde tümör oluşumudur. Bu yazımızda enjeksiyon sarkomu hakkında merak edilen soruların yanıtlarını bulabilirsiniz.

Enjeksiyon Sarkomu Nedir ve Neden Olur?

Nadir ancak ciddi aşı yan etkilerinden bir tanesi de aşı yapılan bölgede tümör oluşumudur. Sarkoma adı verilen bu durum aşıdan haftalar, aylar hatta yıllar sonra bile meydana gelebilmektedir. Kedilerde aşı ya da iğne yapılan bölgelerde agresif tümörlerin oluştuğu ilk olarak 1990’lu yıllarda gözlemlenmeye başlanmıştır. İlk olarak yapılan aşının ya da iğnenin kansere neden olduğu düşünülmüştür. Ancak 1997 yılında başlayan çalışmalar sayesinde enjeksiyon sonrası oluşan tümörler hakkında önemli veriler kaydedilmiştir.

Yumuşak doku sarkomları kedilerde tedavisi çok zor, kökleri çok derinlere inen ve aşıdan uzun zaman önce meydana gelen tümörler olarak bilinmektedir. Yumuşak doku sarkomlarının farklı çeşitleri bulunmaktadır ve fibrosarkoma da bunlardan bir tanesidir. Fibrosarkoma genellikle kanser gibi vücudun geneline yayılmamaktadır. Bunun yerine bulunduğu bölgede daha derinlere inmektedir. Üstelik cerrahi olarak çıkarıldıktan sonra daha agresif bir şekilde tekrar görülebilmektedir. Enjeksiyon sarkomu herhangi bir kanser türü gibi kedilerde ya da köpeklerde görülebilmektedir. Viral fibrosarkomalara on yıllardır rastlanmaktadır. Aşı ya da enjeksiyon ile ilişkili fibrosarkoma oluşumu görece henüz yenidir. Bununla ilgili çeşitli tartışmalar bulunmaktadır.

Bazı araştırmalara göre kuduz aşısının şart koşulması ile beraber enjeksiyon sarkomlarında artış görülmüştür. Kedilerde Kuduz Hakkında Bilinmesi Gerekenler özelinde detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz. Kuduzun bulunmadığı ya da aşının zorunlu tutulmadığı yerlerde enjeksiyon sarkomu vakalarına daha az rastlanması da bu görüşü destekler. Sarkom genellikle omuzlar arasında ya da arka bacakta meydana gelmektedir. Bu bölgeler ise yaygın aşı ve iğne bölgeleri olarak bilinmektedir. Ancak bunların hepsi tartışmalı durumlardır ve araştırmaları devam etmektedir.

Enjeksiyon Sarkomunun Nedeni Nedir?

Enjeksiyon sarkomu ilgili bir teori aşı sonrasında bağışıklık sistemi aşı bölgesine savaşmak için hücum eder ve oluşan enflamasyon hücrelerin kanserleşmesine ve tümör oluşturmasına neden olur. Bununla beraber her sene aynı bölgeye aşı yapılması sonucunda yara dokusunun kanserleştiği de teorilerden bir tanesidir. Sarkoma oluşumu ile ilgili son teori ise aşıların içeriği ile ilgilidir. Aşıların muhteviyatında canlı virüs bulunmamaktadır. Bunun yerine aşıların içerisinde alüminyum yer almaktadır ve bazı uzmanlara göre bu durum enjeksiyon sarkomuna neden olabilmektedir. Ancak 3 teori olsa da enjeksiyon sarkomunun kesin nedeni bilinmemektedir.

koltukta yatan köpek

Kedi ve Köpeklerde Enjeksiyon Sarkomu Ne Kadar Sıklıkta Görülür?

Enjeksiyon sarkomu oluşumu hem kedilerde hem de köpekler de görülse de köpeklerde oldukça nadir olarak görülür. Enjeksiyon sarkomu oluşumu korkulacak ya da aşı yaptırmaktan vazgeçecek kadar sık rastlanan durum değildir. Enjeksiyon sarkomunun 1000’de 1 ile 10.000’de 1 arasında görüldüğüne dair araştırmalar mevcuttur. Bir kedinin ortalama olarak yılda yaklaşık 3 defa aşı olması gerekir. Kedilerin ortalama yaşam sürelerinin 15 yıl olduğunu düşünüldüğünde toplamda 45 aşı olacakları hesabı yapılabilir. Bu da sarkom oluşunu son derece nadir görülür yapmaktadır. Sarkom oluşumu aşıdan 2 yıl sonra meydana geldiği gibi 10 yıl sonra da oluşabilmektedir. Ancak sarkomun görülme süresi ortalamaolarak 4 yıldır. Enjeksiyon sarkomunda oluşan tümörlerin %80’i fibrosarkomadır, nadir de olsa kötü huylu yumuşak doku tümörü, osteosarkom, rabdomiyosarkom, liposarkom, kondrosarkom ya da başkalaşım göstermeyen sarkom da görülebilmektedir. Tüm bu tümörler kas, kemik, yağ ya da yumuşak doku tümörleridir. 

Enjeksiyon Sarkomu Belirtileri

Enjeksiyon sarkomunun en büyük belirtisi aşı ya da iğnenin yapıldığı bölgede meydana gelen beze benzeri şişkinliklerdir. Sarkomun genellikle başka herhangi bir belirtisi bulunmamaktadır. Görülen diğer belirtiler genellikle kanserleşme ve yayılma sonrası ortaya çıkmaktadır. Kalp ritminin hızlanması, dudak, göz ve diş etlerinde solgunlaşma, yorgunluk, aşırı zayıflık, koyu renkli idrar, burun kanaması, idrarda ya da dışkıda kan belli başlı belirtiler arasında yer almaktadır. 

yatakta yatan kedi

Enjeksiyon Sarkomu Nasıl Takip Edilir?

Enjeksiyon sarkomunu takip etmek için 3 - 2 - 1 kuralı adı verilen oldukça kolay bir yöntem vardır. Genellikle aşıdan sonra enjeksiyon bölgesinde şişliğin olması son derece normaldir. Bağışıklık sisteminin aşıya cevabı ve bölgede meydana gelen enflamasyon sebebiyle şişlik oluşmaktadır. Bu şişlikler fibrosarkoma anlamına gelmemekle birlikte kısa süre içerisinde kendiliğinden kaybolurlar. Fibrosarkomanın oluşması ise yıllar sürmektedir. 3 - 2 - 1 kuralında ilk göz önünde bulundurulması gereken nokta aşının üzerinden ne kadar geçtiğidir. Aşıdan 3 ay sonra hala enjeksiyon bölgesinde şişlik bulunuyorsa bu şişliğin alınması ya da biyopsi yapılması gerekebilir. İkinci nokta ise boyuttur. Şişliğin çapı 2 santimden daha büyükse aşı tarihine bakılmadan çıkarılması gerekmektedir. Son kural ise şişliğin büyümesi ile ilgilidir. Fark edildikten 1 ay sonra şişlik küçülmek yerine daha da büyüyorsa mutlaka biyopsi yapılmalıdır. 3 - 2 - 1 kuralı kısaca aşıdan 3 ay sonra, 2 cm çapında ve fark edildikten 1 ay sonra büyümeye devam etmesini belirtmektedir. 

Enjeksiyon Sarkomu Tanısı Nasıl Konur?

Belirtilerden şüphelenildiğinde veteriner hekimler çeşitli yöntemlerle kesin tanı koyabilmektedir. Günümüzde MR ya da bilgisayarlı tomografi gibi gelişmiş görüntüleme yöntemleri ve biyopsi ile enjeksiyon sarkomu oluşumu gözlemlenebilmektedir. İyi bir görüntüleme için kontrast ajanları kullanılmaktadır. Bu şekilde sarkomun yeri, büyüklüğü ve şekli kesin bir şekilde belirlenebilmektedir. Yapılan tetkikler sonucunda son derece önemli olan sarkomun ne kadar derine indiği konusuna da tam olarak açıklama getirilebilmektedir.

Enjeksiyon Sarkomu Tedavi Yöntemleri

Enjeksiyon sarkomu için tek etkili tedavi yöntemi cerrahi müdahaledir. Derine inmesi ve agresif bir tümör olması nedeniyle mutlaka çıkarılması gerekmektedir. Bu esnada tümörün etrafındaki sağlıklı dokunun bir kısmının da çıkarılması zorunluluk haline gelebilir. Sarkomanın uzuvlarda meydana gelmesi durumunda ise uzuv tamamen alınmaktadır. Çünkü sarkomun çıkarılma sonrasında tekrarlama riski oldukça yüksektir. Bu nedenle operasyondan önce ve sonra radyasyon terapisi uygulanabilmektedir. Operasyon sonrasındaki radyasyon terapisi ile varsa vücutta kalan kanserli dokuların gelişmesinin önüne geçilmesi gerekir. Kemoterapi ise herhangi bir etki sağlamamaktadır. Ancak tedavi sonrasında bile kedilerin ya da köpeklerin yaşama şansı düşüktür. Son derece agresif bir tümör olduğu için sıklıkla yeniden görülebilmektedir. 


Veteriner Hekim Tuğba Dağdelen fotoğrafı
Veteriner Hekim Tuğba Dağdelen

Veteriner hekim kimliğiyle evcil hayvan sağlığı hakkında farkındalığı artırmak için Petlebi.com blog sayfasına yazıları ile değer katan Tuğba Şenol Dağdelen, evcil hayvanlarda hastalıkların önlenmesi, teşhis ve tedavisi, hayvan davranışları ve ferahı, evcil hayvanlarda beslenme ve diyeti özelinde çalışmalarını sürdürmektedir.