Antik Mısırda Kediler Neden Çok Önemliydi?
Kedilere duyulan sevginin, onlara verilen değerin izlerini sürmeye başladığımızda, arayışımız bizi gizemli ve büyülü bir döneme götürüyor: Antik Mısır. Antik Mısır’da kediler 3.000 yılı aşkın süre boyunca hem sosyal hem de dini uygulamalarda önemli bir yere sahipti. Kedi olarak tasvir edilen tanrılar, Mısırlıların dünyanın bilinen ilk evcil hayvan mezarlığını yapmaları ve Antik Mısırlıların, kedilerinin yasını tutarken kaşlarını kazımaları gibi çok sayıdaki keşif, bu söyleme şüphe bırakmayacak cinsten. Peki bu ilginin ardında yatan sebepler neydi? Eski Mısır’da kedilerin önemi hakkında merak edilenlerle ilgili detaylı bilgileri yazımızın devamında bulabilirsiniz.
Kedilerin Dini ve Mitolojik Rolü
Kediler Antik Mısır döneminde birçok tanrıyla ilişkilendirilmiş, dini ve mitolojik olarak önemli bir role sahip olmuştur. Smithsonian Ulusal Asya Sanatı Müzesi tarafından ifade edildiğine göre Antik Mısır’da tanrıların ve devlet yöneticilerinin kedilere benzer niteliklere sahip olduğuna inanılıyordu. Elbette bu konuya farklı yaklaşımlar da mevcut. Kediler Antik Mısır’da kimi araştırmacılara göre birer tanrı olarak görülüyordu, kimilerine göreyse yalnızca tanrıların temsilleriydi.
Antik Mısır tanrılarına baktığımızda, bilinen ilk kedi başlı tanrısal figürün Mafdet olduğunu görüyoruz. Yasal adaletin ya da muhtemelen ölüm cezasının tanrıçasıydı. Kralın odası gibi kutsal yerleri koruduğuna, ayrıca zehirli hayvanlara karşı da koruma sunduğuna inanılmaktaydı. Antik Mısır’daki piramit yazılarında güneş tanrısı olan Ra’yı zehirli yılanlara karşı koruduğundan bahsedilmektedir. Mafdet dışında, doğurganlığı temsil eden Bastet ve gücü temsil eden Sekhmet dâhil olmak üzere diğer tanrıların da kedilerle ilişkilendirildiğine tanık oluyoruz.
Ne yazık ki kedilere atfedilen önem, Antik Mısır’da olumsuz bir durumu beraberinde getirmişti. Antik Mısırlılar sayısız kedi kurban ederek mumyalamıştı. Bunun bir sebebi, inanışları doğrultusunda kedilerin ölümden sonraki hayatta insanlara eşlik etmesinin sağlanmasıydı. Diğeriyse, mumyalanmış bir kediyle gömülen insanların, ölümden sonraki hayatta o kedinin vücudunda yaşayabileceğine inanılmasıydı. Mumyalanmış hayvanlar üzerinde x ışını ile yapılan bir incelemede, araştırmacılar 5 aylıktan küçük bir kediye rastlamış ve bu kedinin boynunun kasti olarak kırıldığını tespit etmişlerdi. Hatta bu iş öyle bir boyuta gelmişti ki, Mary Ann Pouls Wegner tarafından ifade edildiği üzere, sırf bu iş için kedi çiftlikleri bile kurulmuştu.
Kedilerin Koruyucu ve Şifa Verici Özellikleri
Antik mısırlılar kediler söz konusu olduğunda şüphesiz onların ne kadar zeki, hızlı ve güçlü olduklarını fark etti. Zehirli yılanları ve akrepleri avlayarak insanları önemli bir tehlikeden korumaları, aynı zamanda hem yiyecek stoklarına zarar verebilen hem de hastalık taşıyabilen kemirgenleri uzak tutmaları Eski Mısırlılar için büyük bir öneme sahip olmalıydı. Bu doğrultuda kedilerin onlar için bir koruyucu rolü üstlenmiş olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Bunun bir yansıması olarak Sekhmet’ten bahsedilebilir. Güneş tanrısı Ra’nın kızı olan ve Ra’nın gözü olarak da anılan Sekhmet, kedi başlı bir tanrıçaydı. Savaşçı özellikleriyle bilinmesinin yanı sıra hastalıkları da uzak tutardı.
Kedilerin sahip olduklarına inanılan bir diğer güçse doğurganlık. Kediler çoğunlukla kadınların sandalyesinin altında otururken tasvir edilmişti. Bunda muhtemelen kedilerin tek seferde birden çok yavruya hamile kalmasıydı.
Kedilerin Günlük Yaşamdaki Önemi ve Saygınlığı
Eski Mısır’daki kraliyet sınıfının üyeleri, insanlara iyi şans getirdiği düşünülen evcil kedileri onurlandırmak için onlara mücevherler giydirirdi. Ayrıca kendi tabaklarından yemelerine de izin verirdi. Antik Yunan tarihçisi Herodot’un söylediğine göre, bir ev kedisinin ölümü üzerine onun yasını tutmak için aile bireyleri kaşlarını tıraş ederdi. Aile bireylerinin yasıysa kaşları yeniden çıkana kadar devam ederdi.
Mısır’da evcilleştirilmiş kedilerin ilk olarak ne zaman ortaya çıktığı bilinmemektedir. Kedilerin evcilleştirilme süreci hakkında daha fazlasını öğrenmek isterseniz “Kedilerin Tarihçesi ve Evrimi” adlı yazımızı okuyabilirsiniz. Ancak Eski Mısırlılar dünyanın bilinen ilk evcil hayvan mezarlığını yapmışlardır. Karadeniz’deki Berenice limanının eteklerinde bulunan, yaklaşık 2.000 yıllık bu mezarlıkta bulunan evcil hayvanların, diğer mezarlıklarda bulunanlardan bir farkı vardı. Mezarlıktaki hiçbir evcil hayvanın insan eliyle öldürüldüğüne dair iz bulunmuyordu. Hasta, yaşlı ya da bir sebepten deforme olmuş evcil hayvanlar uyku pozisyonuna getirilerek mezarlara özenle gömülmüştü.
Bu noktada belirtmemiz gereken bir husus daha bulunmaktadır. Antik Mısır’da kedileri mumyalama için kurban etmenin dışında öldürmek yasaktı. Bir kedi kazayla bile öldürülse onu öldüren kişi ölüm cezasına çarptırılırdı. Günümüzde çağdışı olarak görülen bu davranışlar ne yazık ki o zamanlarda yaygın olarak uygulanıyordu.
Uzun yıllardır sağlık, teknoloji, tekstil, kozmetik, evcil hayvan sağlığı ve ürünleri ile ilgili içerik üreten Ayşegül Tunçay Bilcen, sosyal medya yönetimi ve dijital pazarlama alanında da uzmanlaşmıştır. İçerik üretimi ve evcil hayvan bakımı ile ilgili deneyimleriyle Petlebi.com blog sayfasında 2020 yılından beri blog içeriği yazmaktadır.